Hasandağı, deniz seviyesinden 3268 m yüksek olan tepesiyle bir volkanik dağdır. Büyük Hasan ve Küçük Hasan Dağı olmak üzere iki büyük krateri vardır.
Hasandağı (Hasan Dağı), deniz seviyesinden 3268 m yüksek olan tepesiyle bir volkanik dağdır. Büyük Hasan ve Küçük Hasan Dağı olmak üzere iki büyük krateri vardır. Melendiz dağının büyük kısmı, bu iki kraterden çıkan lavlardan meydana gelmiştir. Büyük Hasan dağında iyi muhafaza edilmiş bir ana krater ile onun etrafında parazit koniler bulunur. Küçük Hasan dağının zirvesi bir Somma durumundadır. Yani eski kalderanın sınırlarını teşkil eden dikliklerin artıkları vardır. Bunlar sayesinde ilk kraterin şeklini çıkarmak mümkündür. Adı geçen kraterden çıkan andezit ve bazalt lavları kuzeye doğru akarak geniş bir alana yayılmış, tüfler ise Kızılırmak’a kadar ulaşmıştır. Bu dağ Aksaray ve Niğde il sınırları içerisinde yer almaktadır. 1750 metresine kadar meşe ormanlarıyla kaplıdır. Dağın eteklerinde ve çevresinde çeşitli Türk boyları ve özellikle de Yörükler yaşarlar. Özellikle ana volkan konisini oluşturan Büyük Hasan Dağı (3268 m); kuzeybatısındaki Aksaray Ovası batısındaki Obruk Platosu ve güneyindeki Bor Ovası düzlüklerinden aniden yükselerek kasvetli bir doğal Abide görüntüsü sunmaktadır. Bu ana volkan konisinin doruğu tipik bir kraterden oluşmakta ve kraterin tabanında bir krater gölü bulunmaktadır. Ana koninin hemen güneydoğusundaki daha küçük boyutlu ve yükseltisi daha az olan ikiz koni ise Küçük Hasan Dağı (2844 m) olarak anılmaktadır. Bu volkan konisinin de doruğu tipik bir krater halindedir. Oldukça taze ve karakteristik volkan şekilleriyle ülkemizin en genç volkan dağları arasında bulunan Hasan Dağı volkanik ünitesi tarihi çağlardan bu yana daldığı uykusuna devam etmektedir. Dağın eteklerinde Antik Roma şehri Nora bulunmaktadır. Erciyes Dağı'ndan sonra İç Anadolu Bölgesi'nin en yüksek dağıdır.
Dağ, çeşitli safhalarda püskürmüş olan materyallerden oluşmuş tipik bir volkan konisi görünümündedir. Temelde, koninin iskeletini oluşturan andezitler, onun üzerinde ise bazalt akıntıları bulunmaktadır. Son dönemde ise, eski lav akıntılarındaki yarıklardan çıkan genç bazalt akıntıları ve bazalt koniler (kül konileri) meydana gelmiştir. Dağın doruğunda ana baca üzerinde bir krater, doğu yamaçlarda ise parazit koniler bulunmaktadır. Dağın yamaçlarında, dördüncü zamanda meydana gelen aşınmalarla vadi biçimindeki yarıntılar meydana gelmiş durumdadır. Hasan dağlarının hemen yakınında Melendiz Dağı bulunur. Bu dağ da, oluşum zamanı, yapı ve şekil bakımından Hasan dağına benzer özellikler gösterir. Tuz Gölü'nün güneyinde bulunan Karacadağ, Meke Dağı ve Karadağ da Erciyes Dağı ve Hasandağı ile aynı hat üzerinde bulunan diğer volkan konileridir
Hasan Dağı tarihi
Antik yerleşim olan Çatalhöyük’teki insanlar Hasan Dağı’nın etrafından obsidyen toplarlardı ve muhtemelen diğer yerleşim yerlerindeki insanlarla lüks eşyalar için takas yaparlardı. Obsidyen aynalar ve pullar da bulunmuştur. Bazen sanat tarihçileri tarafından ilk manzara olarak tanımlanan ve kimi insanlara göre tasviri yerleşim yerindeki evlerin üzerinden yükselen Hasan Dağı’nın Çatalhöyük halkı için önemi bir duvar resmi olarak da görülebilir.
Arap-Bizans savaşları sırasında Bizans’ın başkenti İstanbul’u akınlara karşı uyarmak için Bizans İşaret Sisteminde güneyden kullanılan ikinci dağdır.
Büyük Hasan Dağı Dağcılık
Büyük Hasan Dağı dağcılık ve doğa sporları açısından da önemli bir potansiyele sahiptir. Gerek yerli ve gerekse yabancı doğa sporcuları yılın her mevsimi tırmanışlar gerçekleştirmektedir. Daha ziyade kış mevsiminde kış tırmanışlarına sahne olan Büyük Hasan Dağı'na yaz mevsiminde su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle daha seyrek tırmanış yapılmaktadır. Günümüzde herhangi bir planlı koruma uygulamasının olmadığı Hasan Dağı' nda koruma-kullanma dengelerinin oluşturulup doğal potansiyelinin geliştirileceği projelere gereksinim vardır.
Hasan Dağı İklimi
Hasan Dağı eteklerinde alt ve üst kısım hâlinde meşe, orta kısım ise bir kuşak dağ kavağı ağaçları görülür. Çevrenin tabiî bitki örtüsü bozkır bitkileridir. İklim; kışları soğuk ve sert, yazları ise yağış azlığı sebebiyle kuraktır.
Hasan Dağı Kül Formasyonu
Bu formasyon Melendiz ve Hasan dağları silsilesinin kuzey, batı ve güneyinde geniş sahalar kaplamaktadır. Başlıca indifa noktaları Hasan dağı volkanları ile oradaki birçok lâv menfezi (ve üzerlerindeki koniler) dir. Ayrıca, Gollü dağ indifa noktaları ile Çınarlı mıntakasındaki koniler büyük miktarda kül ve lapilli tahassulüne yol açmış, bunlar da etüd sahası sınırlarının çok dışarılarına kadar gitmişlerdir. Üç nevi depozit mevcuttur:
1.Homojen depozit
2.Tabakalı depozit
3.Karma karışık depozit.
Hasan dağının (Leskeri tepe - Tarık tepe mıntakası) güney ve güneybatısında homojen kül ve lapilli çökeltileri bulunmaktadır. Mukavemetsiz (yekdiğerine iyi kaynamamış) beyaz vitrik kül matriksinin içinde muntazam bir şekilde dağılmış ufak ve orta boy beyaz ponza taşı çakılları yer. almıştır. Daha seyrek olarak siyah obsidien parçaları ile bir miktar lâv çakılı da vardır. Altunhisar'ın batısında birçok aflörman görülmüştür.
Göllü Dağ bölgesinde tabakalanmış ve boy sırası ayrıtlanmış ponza taşı aflörmanları bu kesimin karakteristik bir özelliğini teşkil eder. Buralarda siyah obsidienler ponza taşı yataklarında önemli bir yekûn tutmaktadırlar. İnce ve kalın taneli lapilli tabakaları burada katkı halinde bulunurlar. Çiftlik'in kuzeyinde yol malzemesi çıkartılan bir taş ocağı halen işletilmektedir. Altunhisar civarında ufak bir aflörmanda tabakalanmış lapilli volkanik kül ve lapilli içinde sayısız andezitik lâv çakılı görülmüştür. Bu formasyon Yakacık vitrik tüfleriyle uygunsuzluk göstermektedir. Yine burada yumuşak malzeme tipik bir dendritik drenaj şekli gelişmiş bulunmaktadır.
Ovada yer almış bulunan bir sürü kül ve cüruf konisi (tümseği) nin örtüsü üstünde sık sık tabakalanmış ve Periklinal yatımlı kül ve ponza taşı lâpillisine raslanmaktadır. Üçüncü tip depozitler Hasan dağının kuzeyi ile kuzeydoğusunda bulunurlar. Çeltek'in güneyinde ve İlhara mıntakasındaki tabakalanmamış küller irili ufaklı lâv ve tüf blokları ihtiva etmekte olup, bunlar tabiî olayların etkisiyle mukavemetsiz matrikslerden kolayca sıyrılmakta ve açığa çıkmaktadırlar. Çeltek'in güneyinde Göstük tüfitleri doğrudan doğruya bu karmakarışık kül çökeltisiyle örtülüdür. Küllerin vücuda getirdiği dik duvarlar içinde andezit-bazalt ve tüf blokları kolayca görülmektedir. Bazan bunlar dimdik kül sütunlarının üzerinde koruyucu bir kapak gibi bulunurlar.Küller ve lapilliler gerek Melendiz ve Keçiboydoran dağlarının andezit-bazaitlarım ve gerekse Kızılkaya ignimbritlerini örtmektedir. Bunların üzerinde de dağ silsilesinin bazaltları ve ovanın konileri bulunur.
Sungurbey Camii’nin banisi, camiye de adını veren Seyfeddin Sungur Ağa’dır. Camiin yapım tarihi, inşa kitabesi olmamakla birlikte, 1335 olarak kabul edilmektedir.