YÜKSEK BİR UÇURUM

Yüksek bir uçurumun kenarına doğru kendinden emin adımlarla yürümeye başladınız. Aşağıda sizi neyin beklediğini bilmeden bu uçurumun uç noktasına doğru yaklaşıyorsunuz. Yaklaştıkça ayağınızın altındaki kum taneleri tıkır tıkır sesler eşliğinde kaymaya başlıyor ve içinizi büyük bir tedirginlik kaplıyor. Endişeniz ve tedirginliğiniz vücudunuzda soğuk terler akmasına sebebiyet verse de aşağıya doğru bakmaktan kendinizi alıkoyamıyorsunuz. Ama aşağıya baktığınızda uçurumun bir metre aşağısındaki kayalıklar en dibin gözükmesine engel oluyor. Bu engel oluş sizi öfkelendirmeye başlıyor. Öfkeniz içinizdeki tedirginliği atmanıza ve merak duygunuzun artmasına neden oluyor. Merak duygunuz cesaretinizi en üst seviyeye taşıyarak, hareketlerinizin daha seri oluşumuna imkan tanıyor. Tam bu sırada aşağıdan gelen kulakları sağır edebilecek keskinlikteki çığlık sesi ile içinizdeki tüm duygu karmaşaları ortadan kalkıyor ve bir ürperti ile titremeye başlıyorsunuz. Bu titreme kontrolünüzü kaybetmenize ve konumunuzu koruyamamanıza sebebiyet verirken birden bire kendinizi uçurumun kayalıklarına sıkı sıkıya tutunur halde buluyorsunuz. Siz korku ve panikle kayalıklara sıkı sıkıya tutunurken aşağıdan gelen çığlık seslerinin dozu artıyor, bu seslerin dozu arttıkça daha da sıkı tutunuyorsunuz kayalıklara. Bu bir müddet devam ediyor ama pek bir fayda göremediğinizi anlayınca gözlerinizi açıp uyanıyorsunuz.

Kısayollar

Sayfalar

İletişim

Gizlilik

Paylaş